büyük düşler
  Sarı-Kırmızı'dan ötesi-Harun Tekin Galatasaray Dergisi Söyleşisi/Mart-2005
 

galatasaraylılık ve futbol aşkı nasıl başladı?
yeni ortaya çıkan bir ses kaydına göre iki yaşındayken ilgimi çeken iki konu var;müzik ve futbol.kayıtta piyanoyla birşeyler söylüyorum ve futbol oynamayı şart koşuyorum.annem ve babam fenerbahçeli.ama demokratik aile yapımızın payı var;babam tercihimi kendim yapmamı istemiş.bende galatasarayın renklerine ve duygusuna aşık olmuşum

halı saha maçlarına ilhan mansız formasıyla çıktığınız söyleniyor...
mevkim forvet çünkü benim için başka türlüsü mümkün değil.çocukluktan beri gol atma isteğim hiç bitmiyor.ilhanın çok iyi bir futbolcu olduğunu ve şanssızlıklar yaşadıını düşünüyorum.galatasaraya gelememesi bende bir yara olmuştu."acaba olur da gelir mi" diye bir arzunun ifadesi olarak;bir gün galatasaray forması yaptırıp,arkasına da ilhan mansız yazdırdım.

mor ve ötesinin içinde futbolun izlerine rastlanır mı?
benim hayatımın içinde her zaman maç olgusu vardı.bizim grupta futbol aşkı çok büyük değil aslında.zaman zaman basçımız burak sevinerek aramıza katılabiliyor;çok daha nadiren de gitaristimiz kerem.turnelerde daha geniş bir ekibiz ve o zaman futbol hep var.bizim grubumuzda fenerbahçeli yok,kerem beşiktaşlı,davulcumuzsa milanı tutuyor.

gelelim futbol oyunlarına...
winning elevan'ı sabahlara kadar oynuyoruz.dizginlemeye çalışıyoruz çünkü insanın hayatını olumsuz etkiliyor.turneye çıktığımızda 12 kişiysek,12si de oynuyor.otobüsümüze ilk iş olarak playstation'u kuruyoruz.rekabet konusunda basın önünde iki kere çok ağır darbe yedim.o yüzden iddialı sözlerden kaçınıyorum ama bence iyi oynayanlardanım.prodüktörümüz konser öncesi oynamamı yasaklamıştı.o 12 kişi her türlü kombinasyon içinde oynarız.kura çekeriz,seri başları olur.

taktik önemli mi o zaman sizin için..peki championship manager?
CM'yi ben hayatımdan çıkardım.hayatımdan çıkarmak zorunda olduğum bir derecede oynuyordum.futbol ve müzik ikilisi benim hayatımda hep var.taktik sadece futbolda değil hayatta da çok önemli.CM'de 2039yılında bir oyuna geldim,devam ediyor.bir gece oynayıp yattım.rüyamda galatasaray'ın bir basçı aradığını gördüm.aynı zamanda bizim gruba da forvet arıyorduk.'Balataları yakmak üzereyiz' dedim kendi kendime.hayat biçimi olmaya başlamıştı.orada bitti.

felsefe ve psikoloji eğitiminizi ve grubunuzun duyarlılıklarını biliyoruz.bazı kesimlerce ise futbol insanları apolitize etmekle suşlanıyor.futbol sizi hayattan uzaklaştırıyor mu?
bizim grupta play station dışında futbolla en çok kafayı bozmuş olan benim.benim için de futbol çok keyifli bir oyun.oyunun keyfi kombinasyonlarının fazlalığından ve iki maçın hiç bir zaman aynı olmamasından kaynaklanıyor.izlemek ayrı,onun üzerine yapılmış varyasyonlarla ilgilenmek ayrı,sohbeti ayrı güzel.ayrıca hayatı ve dünyayı anlamak ve hatta değiştirmek için de bir çok imkan içeriyor.

hayatı anlamak ama nasıl?
barcelona örneğinin ukalaşarak galatasarayın gitmesi gereken yol olduğunu söyleyebiliriz.böylesi mazisi olan bir kurum,eğer kültür sanat etkinliklerine eğilebilirse inanılmaz bir iş olur.simon kuper'in yazısında biliyorum;barcelona bir resim yarışması yapar salvador dali katılır.100.000'inci şeref üyesi papa'dır.ve bunlar tabiki Katalan ulusuyla bağlantılı bir kültürdür.ama klübün bu işlevi üzerinden pek çok şeyi değerlendirirsiniz.eğer barcelona ile ilgilenmezseniz kaçıracağınız pek çok şeyi futbol takımı üzerinden anlayabilirsiniz.

bu durumda klübün sosyal bir misyon üstlenmesi gerekiyor.burada barcelona'nın büyük bir üye kitlesine sahip olmasının da etkisi olsa gerek...
kültürel ve sosyal misyon üstlenmesinde fayda var.barcelona o stadı imece ile yaptı.galatasaraydaki kapalılığın açılması gerekiyordu.UEFA kupasından sonra tercih yapabilirdik ama yapmadık.saygı duyuyorum ama onaylamıyorum.büyümek ve kitleselleşmek daha doğru.bence bu devirde kapalılıktan fayda gelmez.camianın çekirdeğinin biraz daha dışa dönük ve kapsayıcı olmasında fayda görüyorum.

klüp üyesi olmak sizi ilgilendirir mi?
klüp üyeliğinin,neticesi ne olacak ve neler katabileceğim üzerinden değerlendiririm.aidat ödemenin ötesinden aktif bir katkı yapabilecek miyim ve katkım karşılık bulacak mı?aslında üyelikten çok koalisyon gibi örgütlenmelerin içerisinde buluyorum kendimi.dernekten ziyade insiyatifler;vakıf değil de platform...ırakta savaş karşıtı koalisyon gibi.aklımdayken 100. yıl logosu ifade etmesi gereken şeyleri ifade etmiyor.kitlesellikten bahsediyoruz ama tam tersine logo kibirli değil ancak elilist bir çalışma olmalıydı.iddiasını ortaya koyarken sıra dışı olmalıydı.ben sevenleri ikna etmeye varım:)

bağlı olduğunuz klüpten sosyal bir misyon beklerken rekabet kavramını nasıl değerlendirirsiniz?
ben rekabetin hoş bir değer olmadığını düşünüyorum.kapitalizmin bir kavramı ve ilerlemeye motorluk yaptığı söyleniyor.rekabetten ziyade dayanışmadan yanayım.futbolda bir çelişkiler yumağı var.benim hayatımda herhalde rekabetin "yoğun" hissedildiği alan futbol.oyunda "sadece iki takım karşılaşıyor ve bir taraf kazanıyor" noktasında rekabetle bir problemim yok.ama insanları etiketleyip dışlamalarıükötü şakalar yapmaları ve birbirlerine küfretmelerine giden rekabetin çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum aslında.ama bir yandan da parçasıyken...

"Mustafa hakkında her şeyé için film müziği yapmıştınız.galatasaray için de müzik yapar mısınız?
bir şey üretmek adına hayır.çünkü orada başka bir aidiyet söz konusu ve bizim bağımsızlığımız çok önemli.dördümüzde hasta galatasaraylı olsak bile yine aynı şeyi düşünürdük.belli şeylere eşit mesafede olmamaız bizim için değerli.ama sesli düşünüyorum;eski açık sarı desene güzel bir işti.kendi başıma böyle bir işten heyecan duyardım.

türkiyede son 10 yılda rock müzik ve futbolda bir çıkış var.iki sektörde de talepler değişti,piyasa büyüdü,takipçisi çoğaldı.bir değerlendirme istesek...
müzikte genel olarak değişim aurasındayız.bir dönem bütün izleriyle kapanıyor.bir yerde 12 eylül'ün indirdiği baltanın izleri temizleniyor.toplum kendini buluyor bir yerde.hem kaybediyor,hem buluyor ama.bir yandan bu "bulmanın"  olmaması için yeni aygıtlar öne sürülüyor:gelin-kaynana yarışmaları gibi.ama dediğiniz şey,insanların birlikte birşeyler yapma duygusunun geri gelmesiyle alakalı.birlikte birşey yapmak derken bu maça gitmekle,konsere gitmek arasında bir bağlantı kurulabilir.
o zamanda topluca birşeyler yapmanın sadece oralarda sınırlı olmadığı,oradan da hareketle başka şeylerapılabileceği gibi yaramaz fikirler oluşuyor benim kafamda.

son olarak bu sezona dönelim...
hagi benim unutmadığım oyuncudur.aynı zamanda hagi gerçekten çok önemli bir adam ve şu anda bu takımın başında olması gereken adam olduğunu düşünüyorum.çok iyi futbolcular arasından çok iyi antrenörler çıkmaz derler genelde;cruyff bir istisna olmak üzere.ben haginin bir istisna olacağına inanıyorum.galatasarayla ilgili temenni istenirse tabi ki şampiyonlar ligi şampiyonluğunu görmek isterim.

 
 
  Bugün 30 ziyaretçi (43 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol